AKSARAY BARO BAŞKANLIĞI

23 Ocak 2012 günü   "Sözde" Ermeni soykırımının inkârını suç sayan kanun tasarısını kabul eden Fransa Senatosu'nu ve Fransa’yı Aksaray Barosu olarak nefretle telin ediyoruz.

FRANSA’NIN TÜRK MİLLETİNİN ŞANLI TARİHİNİ KİRLETMEYE HAKKI YOKTUR

   Bilindiği üzere “Sözde” Ermeni Soykırımının inkarını suç haline getiren kanun tasarısı 22 Aralık 2011 tarihinde 577 üyeli Fransız Meclisi’nde 60 kişinin katıldığı oturumda 50 oyla kabul edilerek Meclis Anayasa Komisyonu’na havale edilmiş ve    19 Ocak 2012 tarihinde tasarının Fransa anayasasına aykırı olmadığı kabul edilerek sözde demokrat olan Fransa Senatosu’na sevk edilmişti. 23 Ocak 2012 günü 348 üyesi bulunan Senato'da yapılan oylamada ise tasarı 86 red oyuna karşı 127 oy ile kabul edilmiştir. Bu tasarı ile 1915 olaylarını ve “Sözde “ Ermeni soykırımı olmadığını düşünenler ile bu düşüncelerini açıklayanların 1 yıl hapis ve 45.000 Euro para cezası verilmesi kabul edilmiştir. Tasarının Fransa Senatosunda   görüşmelerin olmadığı Pazartesi gününde yapılarak , oylanması ve 348 üyelik senato üyelerinden büyük bölümünün vekaletle oy kullanması manidardır.

            Tasarı , bu süreçte 15 gün içinde –şimdilik- Cumhurbaşkanı makamında bulunan Sarkozy’ inin onaylaması halinde resmi gazetede yayımlanarak tarihte demokrasi ayıbı olarak yer alacaktır.

TARİHİNDEN UTANACAK BİR MİLLET VE DEVLET VARSA BU FRANSA’ DIR.

            Yasa çıkarmak sureti ile tarihte hiç olmamış bir hadise hakkında kanun çıkararak , kişileri hukuki baskı altına almak demokrasi ile bağdaşmadığı gibi düşünce ve ifade özgürlüğünü teminat altına alan ve Fransa’nın da kabul ettiği AB çerçeve yasalarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesine açıkça aykırıdır.

            Tarihi türlü kahramanlıklarla dolu yiğit ve Türk Milleti asla tebaasına zulüm etmemiş adım attığı topraklara daima adalet ve huzur götürmüştür. Sözde demokrasi savunucuları Fransa ve kimi batı devletleri bir an önce kendi tarihleri ve insanlıkları ile yüzleşmelidirler.

            Uzağa gitmeye gerek yoktur. Fransızların Cezair’ de yaşlı, genç , çocuk demeden işkence yaptığı, tecavüz ettikten sonra acımasızca katlettiği 1.500.000 müslümanın kanı hala yerdedir. Ermenilerce yapılan Hocalı katliamı hafızalarımızda her gün tazelenmektedir.

            21. Yüzyılın Ermeni Komitacıları (Ermeni diasporası ) tarafından yürütülen faaliyetlerle tek dişi kalmış canavarlara kabul ettirilen    “Sözde” soykırımı kanunu tasarısı demokrasiye yapılan bir hukuk soykırımı olup kabul edilemez.

            Tarihi araştırmak   siyasetçilerin değil tarihçilerin işi olmalıdır.

            Türk Milletinden,   hukuk anlamında “olmayanın”,   “yaşanmamış olanın “ ispatı beklenmektedir.

            Tüm dünyada 24 Nisan Günü “Sözde “ Ermeni Soykırımı günü olarak kutlanmaktadır. Tehcir Kanunu ise 27 Mayıs 1915 tarihinde kabul edilmiştir. 24 Nisan 1915 de İstanbul'da Ermeni isyanlarının yöneticisi ve elebaşı olan 2345 Ermeni tutuklanmış ve Ermeni hareketinin beli kırılmıştır. Ermeniler bu olaydan dolayı 24 Nisan gününü kutlama günü yapmışlardır.Ancak bu tarihten önce Kafkaslarda bulunan Türk ordularına karşılık olarak Ermeniler savunmasız ve masum Türk köylerini basmışlar, halk da misilleme yaparak karşı harekette bulunmuştur. Ermeniler kendi yayınladıkları gazete ve dergilerde bu olaylarda Türkleri nasıl kestiklerini, katlettiklerini ayrıntılı olarak anlatmışlardır.Ermeni hıyanetinin ve katliamlarının had safhaya ulaşması sonucu Enver Paşa'nın teklifi ile 27 Mayıs 1915 yılında alınan karar ile bölgede zararlı olan Ermeniler Doğu Anadolu'dan Suriye'ye gönderilmiştir. Ermeni kafileleri yola çıktığında Osmanlı Devleti tarafından zaptiye ve koruma verilmeyenler halkın saldırısına uğramıştır. Bütün Anadolu'da tehcire uğrayan Ermenilerin sayısı net 438.758' dir. Vilayetlere göre rakamlar Osmanlı arşivlerinde yer almaktadır. 382.148 kişi iskan bölgelerine varmıştır. Arada 56.610 kişilik bir fark vardır. Bunlardan 500'ü Erzurum-Erzincan arasında eşkıya grupları tarafından öldürülmüştür. 2000 civarında kişi, Urfa'dan Halep'e giden yol üzerinde Meskene'de Urban eşkıyaları tarafından, 2000 kişi de Mardin'de eşkıya tarafından öldürülmüştür. Dersim bölgesinden geçen kafilelere bölge halkının saldırıları sonucunda yaklaşık 5-6 bin kişi öldürülmüştür. Ancak bunun kesin rakamları Osmanlı arşivlerinde yer almamaktadır. Toplam 9-10 bin kişinin ölmüş olduğu diğer verilerden tespit edilmektedir.

            Tehcir edilen 458 bin kişinin dışında Kafkasya'ya, İran'a, ABD'ye, Fransa'ya giden Ermeniler de bulunmaktadır. Osmanlı arşivlerindeki Ermenice mektuplarda ABD'de 100 bin civarında Ermeni'nin olduğu bilinmekte Ermeni Delegasyonu Başkanı Mubar Paşa’nın Fransız Dışişleri Bakanına gönderdiği mektupta ise Kafkasya'ya 250 bin, İran'a 40 bin Ermeni'nin sürgün edildiğini söylemektedir. Bu rakamlarla Osmanlı arşivindeki rakamlar birbirini tutmaktadır

            Tarihi belgelerden , Türk Milletinin Ermenilere daima şefkatle yaklaştığı , uzun yıllar birlikte yaşadığı , ayrım gözetmediği, yönetimde söz hakkı verdiği, devletin şefkatinden yoksun bırakmadığı anlaşılmaktadır.1856 yılında Islahat Fermanı ile azınlıklar ile vatandaşlar arasındaki her türlü ayrımcılık kaldırılmış,1876 anayasası ile Ermeniler de mebus olabilmişlerdir. Nitekim Birinci TBMM döneminde ve sonrası seçimlerde her daim Ermeniler temsil edilmişler , hiçbir ayrıma tabi tutulmamışlardır.

Türk Milletinin bu yaklaşımına karşı Ermeniler hıyanetle cevap vermişler İngiliz ,Fransız ve Rus işgalcilerle işbirliği yaparak Anadolu’da yıllarca kardeş olarak yaşadıkları masum Müslüman kanını akıtmaktan çekinmemişler, Devlete karşı isyana girişmişlerdir. Pek çok Ermeni isyanı bastırılmış ancak bazı katliamlarının önüne geçilememiştir. Bunlardan Erzurum İsyanı, Birinci Sason İsyanı (1890), Merzifon, Kayseri, Yozgat isyanları (1892-93), Maraş'ta isyan teşebbüsü (1895), İstanbul'da Ermeni eylemi ,I. Van isyanı (1896), İkinci Sason isyanı (1904), II. Abdülhamid'e suikast teşebbüsü (1905), II. Van İsyanı ve Büyük Katliama geçmeleri (1915), Ermeni komitacı Arşak, Bayburt'ta katliam yapması (1 Şubat 1918), Ermeni komitacıların Kars'ın doğusundaki Subatan köyünde 750 Müslüman'ı katletmesi (25 Nisan 1918), Ermeni komitacıların Kars'ta aralarında çocukların da bulunduğu 60 Müslüman'ı katletmesi (1 Mayıs 1918) , 450 kişilik Ermeni süvari birliğinin Antep'in Arapdar köyünde Müslümanlara işkence yapması (12 Ocak 1920), Talat Paşa, Berlin'de Ermeniler tarafından katledilmesi(1921) Cemal Paşa, Tiflis'te Ermeniler tarafından katledilmesi (1922)Ermeni Asala Terör Örgütünün kurulması (1975) ve 42 diplomatımızın şehit edilmesi , PKK'nın bölücü başı İmralı canisinin , Ermenistan yönetiminden, örgüte özel köy tahsis edilmesini istemesi Ermeniler’ in tavrını ortaya koymaktadır.

            Türk Devleti olarak bu aşamada yapılması gereken ,bu olayların yeni nesillere aktarılmasını sağlamak Avrupa ya teslim olmamaktır.

            Bir an önce hukuki mücadele başlatılarak haklı davamızda , hak etmediğimiz sonuçlara maruz kalmamız engellenmeli , Türk Milletinin haklılığı ortaya konmalıdır.

            Tasarının “Türk Düşmanı” Sarkozy tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesi halinde bir an önce diplomatik girişimlerde bulunulmalı, yasanın Fransa ve Avrupa’da ,Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Evrensel mahkemelerde iptali yönünde derhal hukuki mücadeleye girişilmelidir.Fransa ve Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızı bilinçlendirilmeli, lobi faaliyetleri güçlendirilmeli, Türk Baskısı oluşturulmalıdır.

            Aksaray Barosu olarak , demokrasi ve insan hakları ile bağdaşmayan , hukuk dışı ve şanlı milletimizin tarihine doğrudan saldırı ve iftira mahiyetindeki   bu kanun tasarısını kabul eden Fransa Senatosunun sözde senatörlerini ve Fransa’yı bir kez daha lanetliyor Türk Düşmanı ilan etiğimiz Sarkozy’i de son kez tarihi kirletmemesi için uyarıyor tasarıyı veto etmeye davet ediyoruz.

            Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

                                                                              Aksaray Barosu Yönetim Kurulu Adına
                                                                              Avukat Levent BOZKURT 
                                                                              Aksaray Baro Başkanı