AVUKATLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 4.04.2012 23:00:00| Okunma Sayısı: 4291

Sevgili meslektaşlarım, 
Değerli Basın Mensupları,


5 Nisan Gününün Avukatlar Günü olarak kabul edilmesinin 25. Yılında ; sizleri şahsım ve yönetim kurulu adına sevgi ve saygı ile selamlıyor ; bu onurlu görevi yürüten tüm meslektaşlarımın “ AVUKATLAR GÜNÜNÜ” kutluyorum. 

Sözlerime, aramızdan ayrılarak Hakk’ın rahmetine kavuşan tüm meslektaşlarımıza ve 30.Mart.2012 tarihinde Afyonkarahisar’da bürosunda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden    meslektaşımıza Allahtan rahmet , Afyonkarahisar Barosuna başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum. 

Avukatı, üstlendiği davada taraf olarak gören ve hasım edinen köhne ve cahil anlayışı da bir kez daha kınıyorum.

Değerli meslektaşlarım,

Her yıl Nisan günü burada, avukatlar gününü kutlamak ,  Aksaray Barosunun yargı ve yargılamaya ilişkin görüşlerini paylaşmak ve biraz olsun kamuoyunun dikkatini savunma mesleği ve temsilcileri üzerine çekmek amacıyla bir araya geliyoruz.Her meslek grubunda olduğu gibi avukatların da toplum nazarında anlaşılabilmesi ve seslerinin duyurulmasını hedefliyoruz.

Avukatlar ,  savunmayı meslek edinen ve yargılamada savunma hizmeti sunan kimselerdir. Hemen hemen her fırsatta, iddia - savunma ve yargıdan oluşan yargılama faaliyetinin kurucu bir unsuru olduğundan bahsettiğimiz savunma mesleği bugün üzülerek ifade etmeliyim ki diğer yargı erkleri tarafından yargılamaya katkı sağlayan ve yargılamayı tamamlayan değil tam aksine yargılamayı karıştıran bir meslek olarak görülmektedir. Oysa ki; 

"Devleti meşru kılan adalet, adaleti meşru kılan ise savunmadır, savunmanın kutsallığı ise hiç şüphesiz tartışılmazdır.”

Savunma olmadan, hak dağıtımından, yargı bağımsızlığından söz edilemez. Bağımsız Avukatlar, hiçbir baskı altında kalmaksızın üstlendikleri görevle vatandaşların savunma hakkını adil bir şekilde kullanmalarını sağlayarak öteden beri yargı bağımsızlığının teminatı olmuşlardır. Ancak bugün avukatlar bu kutsal görevlerini çok zor şartlar altında yerine getirme gayreti içerisindedirler.

Avukatlık mesleği; adeta bir ucu müvekkil diğer ucu ise hakim tarafından tutulan bir ip üzerinde yapılmaya başlamıştır.Avukat bu ipten düştüğünde ise kendisini bekleyen sanık sandalyesinden başka bir şey değildir.

Avukatlık bugün bir çile mesleği haline gelse de , avukatlar ömürlerini adliye koridorlarına ve duruşma salonlarına adasalar da , hastalıklarında ya da cenazelerinde bile duruşmaya girmek zorunda kalsalar da asla bu durumdan şikayetçi olmamışlardır. Zira her avukat görevinin kutsallığına inanmıştır.

Ülkemizde halen 100 e yakın hukuk fakültesinin bulunduğu , her yıl yaklaşık 10 bin avukatın mesleğe kabul edildiği günümüzde , her bir meslektaşımın görevini büyük bir titizlikle ve özenle yerine getirmeye çalıştığından şüphemiz bulunmamaktadır.

“Avukatlar asla vicdanları ile cüzdanları arasında sıkışmamışlardır” Avukatlar vicdanlarını tercih etmişlerdir”.

Ücretsiz çalışma ve angarya yasağı anayasa ile güvence altına alınmış olmasına rağmen avukatlar CMK ile görevlendirildikleri ve asgari ücretin çok altındaki rakamlarla , üstelik uzunca bir süre ücretini alamadıkları halde savunma mesleğini icra etmeye çalışmaktadırlar.Bu bakımdan avukatların da özlük haklarının yargının diğer unsurları ile eşit düzeye getirilmesi gerekmektedir. Avukatlık mesleğinin tercih edilmesini sağlayacak ve mesleği icra edilebilir kılacak yasal düzenlemelerin de bir an önce yapılması ve bir an önce CMK ücret tarifesi Avukatlık Asgari ücret tarifesi ile eşitlenmelidir.

01.Ekim.2011 yılında yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk muhakemeleri Kanunu ve bu kanuna göre çıkartılan Gider Avansı Yönetmeliğine göre ; dava harç ve masrafları vatandaştan peşin olarak alınmaya başlamış , yargılama hızlanacağı yerde daha da yavaşlamıştır.Ancak bunun açıklamasını vatandaşa avukatlar vermiş ya da vermeye çalışmaktadır.

Değerli meslektaşlarım,

Adaletin insan için olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerekir. Adaletin amacı, insanların temel hak ve hürriyetlerini korumaktır. Bu nedenle, yargılamada bu temel özelliğin göz önüne alınması ve şüphelilerin ceza almadığı sürece, suçsuz olduğu düşünülerek tutukluluk sürelerinin infaza dönüştürülmemesi gerekir. Kamu vicdanına da uygun düşecek olan bu dileğimiz yalnızca medyada manşet olmuş davalar için değil tüm davalar ve yargılamanın her aşaması içindir. Avrupa İnsan Hakları mahkemesinde ülkemiz aleyhine sonuçlanan davaların pek çoğunun adil yargılama ve yargılama sürelerinin uzunluğundan kaynaklandığını bir kez daha hatırlatmak gereği duyuyoruz. Unutulmamalıdır ki tutukluluk hukukumuzda bir tedbir olarak düzenlenmiştir.

Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan birisi de Anayasa değişikliğidir. Devletin temel yapısını düzenleyen temel belge niteliği olan anayasaların, zamanla ve koşullara göre, ihtiyaçlara cevap verecek şekilde, usulünce değişime uğramaları doğaldır. Daha önce de belirttiğimiz üzere; bu değişiklik aceleye getirilmemeli, tüm kurum ve kuruluşların görüşleri alınmalıdır. Devletin temel ilkelerine zarar vermeden, tek dil, tek bayrak ,tek vatan ilkelerinden ödün vermeden ,toplumun tüm kurum ve kesimlerinin katıldığı bir uzlaşma ortamının oluşması sağlanmalıdır. Bu değişikliklerde siyaset üstü bir uzlaşmanın sağlanmasına büyük ihtiyaç bulunmaktadır.

Hazırlanacak yeni anayasada savunmaya anayasanın Yargı Bölümünde yer verilmesi büyük önem taşımaktadır.

Yargının ve savunmanın sorunları pek çok olmakla birlikte çözümsüz de değildir.Aksaray Barosu olarak bu sorunların çözüleceğine , daha adil, daha hızlı bir adaletin gerçekleşeceğine olan inancımız tamdır.

Bu duygu ve düşüncelerle , tüm meslektaşlarımın Avukatlar Gününü bir kez daha kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.05/04/2012

 

Av.Levent BOZKURT
Aksaray Barosu Başkanı
 



ETKİNLİK TAKVİMİ

Calendar
Title and navigation
Title and navigation
<<<Nisan 2024><<
Nisan 2024
 PSÇPCCP
1325262728293031
141234567
15891011121314
1615161718192021
1722232425262728
18293012345

19.04.2024
AV. FERİT KÖSE
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.